Sükran Haydarpasa garinda calisan kirk yaslarinda bir kadindir.
Tek oglu Veysel bir tel cekme atölyesinde calismaktadir. Ölmüs olan kocasinin politik olaylara karismasindan dolayi cok aci cekmis olan Sükran oglunu bu tür olaylardan uzak tutarak korumaya calismaktadir. Oglunun bunlardan uzak olduguna emin olmasina ragmen bir gün Veysel kaybolur. Oglunu bulmak icin sarf ettigi bütün cabalar sonucsuz kalir.Olagan nedenlerden kaybolduguna inanir ve tüm yetkili makamlardan bulunmasi icin yardim ister, ama reddedilir. Sükran umutsuzca her yerde oglunu aramaya baslar. Bir Pazar sabahi Berber Ahmet Sükran”i ziyaret eder ve tanidigi Cezmi adindaki bir polisin Veysel adindaki bir gencle ilgili ilginc bir hikaye anlattigini söyleyerek onu ziyaret etmelerini önerir. Cezmi onlara bu gencin yakalandigi gün kactigini ve garip bir bicimde Mardin”de görüldügünü anlatir. Buna cok heyecanlanan Sükran derhal Mardin”e gitmek üzere trene biner…
